Peak Games’in gündemi çalkalayan fikir hırsızlığı skandalını, reklamcılık sektörünün öne çıkan isimlerinin olayı nasıl yorumladıklarını gördükten sonra yazmak istedim. Ancak, ne Twitter’da ne de diğer platformlarda olayın üzerinde duran birini görememek açıkcası üzücü oldu. Yaşanan olayı gerçek anlamıyla eleştiren profesyonel sayısı bir elin parmaklarını geçmedi. Belki de yaşanılan durum günümüz reklamcılarını çok da rahatsız etmiyordur artık. Geçtiğimiz günlerde sevdiğim girişimci bir abim, benim de reklamcılık mezunu olduğumu bildiği için gerçekleştirdiğimiz bir sohbette ”bu reklamcılar burnundan kıl aldırmıyor ama Türkiye’de bana bir tane gerçekten iz bırakmış reklam söyleyemezsin” demişti. Uzun bir süre bu sözünü düşünmüştüm. Türkiye’de milyon Dolarların döndüğü reklamcılık sektöründe, markaların iz bıraktığı, dünyada duyulmuş ya da yıllarca dillere pelesenk olan kaç kreatif iş vardır ki? O da bir elin parmağını geçer mi? Kreatif olarak bir kısır döngü içerisinde olduğunu gördüğümüz reklamcılığa bir de çalıntı fikir olan Peak Games’in 41 kanalda aynı anda yayınlanan ve bir anda ülke gündemine oturan reklamı eklendi. Sonunda gönüllere taht kuracak, reklamcılığın bir sanat olduğunu bizlere bir kez daha gösterecek bir iş ortaya konuldu dememizin üstünden 24 saat geçmeden reklamın, Audi’nin 2017 yılında İsveç’te yayınlanan ‘Safety Code’ adlı reklamın bire bir aynısı olduğu belirtildi. Peak Games durumun sosyal medyada fark edilmesi üzerine resmi Twitter hesabından açıklama yaptı;
Peak Games reklamının çalıntı çıkması ve sosyal medyada aldığı tepkiler sonucu yayından kaldırılması, yaygınlaşan yeni hazırcı, üretmeyen reklam kültürünün önemli bir sonucu değil de nedir? Behance, Pinterest gibi sitelerden; ABD’deki reklamlardan fikir aşırıp müşterilerine ”harika fikir” olarak sunan reklamcılar, esin kaynaklarından günün sonunda haberimiz olmayacağını düşünerek bunu umursuzca reklamverene sunmaktalar. Vatandaş gazeteciliği gibi herkesin bir konu hakkında birbirine bilgi paylaşımı yapabildiği dönemde bu fikir aşırmaları da günün sonunda gözden kaçmıyor. Tabii ki reklamcılıkta, yapılmış bir işin bir diğerine benzememesi istisnalar dışında pek düşünülemez. Bu ayrıcalığa sahip çok az iş vardır denebilir hatta. Bu bağlamda ‘esinlenme’, size yeni kapılar açan şeylerin işinize yansıması olarak düşünülebilir. Ama ortaya çıkan işin, ilkinin açtığı yoldan yaratılmış yeni bir şey olması gerekir. Diğer sektörlerden farklı olarak, reklamcılar ‘yaratıcılık’ satarlar; farklılık, kimseye benzemezlik… Yoksa adam kendi de yapar reklamını. Reklamcının olayı, o şeyi hiç kimsenin anlatmadığı gibi, ‘yaratıcı’ bir biçimde anlatmaktır. Mesleğin alametifarikası budur. Ama sen gidip yazı fontundan, reklam müziğine kadar birebir aynısını alıp reklamverene bunu yutturursan hem yapmış olduğun mesleğe ihanet edersin hem de bize hazırcı, fikir üretemeyen zavallı bir reklamcı neslin müjdesini verirsin.
Medina Turgul DDB’nin Peak Games için arakladığı Audi Safety Code videosunu aşağıda bulabilirsiniz.