11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladic ve komutasındaki işgalciler Srebrenitsa’yı işgal etti, sivil Boşnaklar ise Birleşmiş Milletler(BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığındı. Ancak, Hollandalı askerler kendilerine sığınan sivil Boşnakları, Sırp katillere teslim etti.
Kadınlara tecavüz eden, çocuk ayrımı yapmadan katliam yapan Sırplar bir süre sonra kadınların ve çocukların Boşnak askerlerin kontorlünde olan güvenli bölgelere geçmelerine izin verdi, fakat erkek Boşnakları esir tutmaya devam eden Sırplar, fabrika, depo, ormanlık gibi bölgelerde 8 bin 672 kişiyi canice katlettikten sonra toplu mezarlara gömdü.
Çatışmalar devam ederken bölgeden kaçmaya çalışan sivil halk ise, Sırp keskin nişancılar tarafından katledildi.
Bu katliama sadece Avrupa değil, neredeyse dünyanın bir çok bölgesi sessiz kaldı.
11 TEMMUZ
Her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda toplu cenaze ve anma törenleri bulunuyor. Bu anıt mezarlıkta ise 6 bin 652 kurbanın mezarı bulunmakta. Yeni bulunan ve kimliği tespit edilebilen kurbanların bedenleri ise yine her yıl bu anma törenlerinde defnediliyor.
Bu sene 19 kurbanın daha cenazesi bulundu
Soykırımın üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen, ikinci dünya savaşının hemen ardından yaşanmış bu insanlık trajedisinin izleri Bosna halkında halen dünkü gibi taze duruyor. Çünkü her sene onlarca cenaze bulunuyor ve halen binlerce kurbanın cenazeleri aranıyor. Bu sene ise 19 kurbanın cenazesi defnedilecek.
Mavi Kelebekler
Boşnakları canice katleden Sırplar, kurbanların bedenleri bulunması diye toplu mezarları derin kazdılar. Ancak, insan vücudunun toprağa etkisiyle açan çiçekler ile beslenen Mavi Kelebek türü, insanların dikkatini çeker ve bu kelebeklerin toplandığı yerlerde toplu mezarlar bulunmuştur. Bu durumun öncelerde tesadüf olduğu düşünülse de, bir süre sonra bu kelebek türünün aslında bu çiçeklerin kokusuna geldiği farkedilmiş ve toplu mezarların bulunmasında büyük öneme sahip olmasıyla, Mavi Kelebekler bu soykırımın sembollerinden biri haline gelmiştir.
Bilge kral Aliya İzzetbegoviç’in de dediği gibi; “Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır….”