Ayşe Özyılmazel bir yazı kaleme aldı; ”Türk dizilerinin sebep olduğu 10 şey”. Okuduk, oldukça hak verdik, dizileri izleye izleye ayarlarımızın bozulduğu doğrudur. Kurgusal dünyaların bizim bünyelerimizde neden olduğu 10 acayip durumdan bahsetmiş. Biz en çok dokuzuncu maddeden etkilendik;
”9.Aforizmasız duramamak: ‘Ezel’in ‘Ramiz Dayı’sından beri özlü sözlerle durum değerlendirmek, birine laf çakmak, karşıdakini ezmek, ayar çekmek, gözdağı vermek moda oldu. Hele sosyal medya, aforizma medyası oldu; herkes ‘Ramiz Dayı’ anasını satayım! Geçenlerde yolda arkadaşıma rastladım, “Ay ne güzel tesadüf”dedim; bana “Kadere inanan insan, tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa, kaderini kendi elinde tutamaz” diye cevap verdi, iyi mi! ”
Bu yazıya istinaden kendi kendimize sorduk, acaba Ayşe Hanım’ın yolda karşılaştığı arkadaşı değil de eski sevgilisi olsaydı, bu aforizma çılgınlığında ona nasıl bir cevap verirdi?Bu senaryodan yola çıkarak, eski sevgilinizle yolda karşılaşırsanız ve ‘laf çakmak, ezmek, ayar çekmek, gözdağı vermek’ modasına kapılırsanız diye size alternatif cevaplar sunuyoruz. Artık geçmişte terk mi edildiniz, aldatıldınız mı, siz mi bıraktınız, pişman mısınız, kızgın mısınız duruma göre birini siz seçersiniz. Çıkarın telefonları, notlarınıza kaydedin, eski sevgilinizle karşılaştığınız zaman da sinsice yaklaşıp yapıştırın cevapı..:))
7”Seni az tanıyorum. Az. Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.” Hakan Günday

10”Birisinin sizi evcilleştirmesini kabul etmişseniz biraz olsun gözyaşı dökmeyi de göze alacaksınız.” Antoine de Saint-Exupéry – Küçük Prens
