Hepimizin hayatında çeşitli dönemler vardır. Yeni insanlar, dostluklar, arkadaşlıklar, kankalar ve sevgililerimiz; unutmak istediklerimiz, asla unutamadıklarımız, hatırlamak bile istemediklerimiz, aklımızdan bir an olsun çıkarmadıklarımız… Eskiler ve daha eskiler… Şimdi mazinin tozlu raflarını bir kenara bırakıyoruz.
Bu yazı, 14 Şubatı yalnız geçirecek olanların bu zoraki günü en az hasarla atlatabilmeleri için reçete niteliğindedir. Şimdi uyulması gereken kurallara bakalım;
1Kalabalık Yerlerde Asla Bulunma
Sinema, AVM, toplu taşıma araçları vb. bu alanlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalış. Bu alanlarda bir anda kendini birbirlerine canım, bebeğim, çiçeğim, böceğim diyen çifterin arasında bulursun. Kimi liseliler sinemada ilk sevgiler gününü kutlarken, kimi aşıklar son dk hediye telaşında olacaktır, toplu taşımada ellerinde kırmızı gülleriyle birbirlerini bekleyen çiftler göreceksin. Sonra kendini Bihter Ziyagil gibi ”Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar…ölüyorum anlasana.” diye ağlarken bulabilirsin.
2Yeni Biriyle Sakın Buluşma
Tabii ki yeni bir başlangıç yapabilirsin ama bugün doğru gün değil. Bugün ekstra hassassın, duygusal karmaşa içindesin, kafan karışık, buluştuğun kişiye objektif bakabilmen mümkün değil. Ayrıca birbirinizi tanımak istemeniz hemen sevgili olacağınız anlamına gelmiyor. Neden ilk buluşmayı 14 Şubat’ta denk getirip bu görüşmeye ekstra anlam yükleyesin ki? Üstelik şunu unutma; aşk acısı çeken ve sadece bugünü yalnız geçirmek istemeyen kırık bir kalbin tesellisi durumuna düşebilirsin.
3Kız Kıza veya Erkek Erkeğe Takılma
Bu durum nispeten daha akla yakın görünse de bazı noktalara dikkat etmek gerekir. İki üç kız buluşup laflarken onun arkadaşı, diğerinin arkadaşı derken birden kendini kadınlar hamamında hissedebilirsin. Hiç tanımadığın ve muhtemelen bir daha asla görmeyeceğin bir kızın nasıl aldatıldığını dinlerken bulabilirsin kendini. Aynı durum erkekler için de geçerlidir. Siz beyler, bir anda kendinizi amatör lig futbol takımının soyunma odasında gibi hissedebilirsiniz. Ve bu kez kendinizi ilk kez gördüğünüz bir adamın eski sevgilisinden yediği golleri, kaçırdığı frikikleri dinlerken bulabilirsiniz. Burdaki asıl mesele buluşulacak arkadaş grubunu iyi seçmektir. Kafa dengi gırgır şamata bir ekip değilse bu riske hiç girmeyin.
4Sizde Anısı Olan Herhangi Bir Yere Gitme
Unutamadığınız o büyük aşkınızla sizin aranızda özel olan herhangi bir yere gitmeyin, herhangi bir şey yapmayın. Bu, içinde bulunduğunuz durumu daha da zora sokmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Size asla iyi gelmez. Evet biliyoruz ayaklarınız sizi bir şekilde oraya sürüklüyor ama unutmayın oraya gitmekle onu tekrar göremezsiniz ve unutamadığınız o günü tekrar yaşayamazsınız. Her an bir yerlerden o çıkacakmış hissiyatı, ”ahh ona benzettiğimi sandım” yanılsamaları da cabası. Kendinize bunu yapmayın.
5İçip İçip Dağıtmayın
Şunu aklınızdan çıkarmayın alkol, bilinçliyken bastırdığınız duygularınızı açığa çıkaran son derece güçlü bir etkendir. Ve bu duygular genellikle cinsellik ve saldırganlık olur. O gün, alkolün etkisiyle içinizden nasıl bir yaratık çıkacağını bilemezsiniz. Bazen pistin tozunu attırıp tüm bakışları üzerine toplayan bir dansçı, bazen ”üüü neden aramıyor? Ben mi arasam?” tadında salya sümük bir aşık. Yada sabah uyandığınız tanımadığınız bir ev, tanımadığınız bir yatak… Tüm bunların nedeni kırık bir kalp ve biraz alkol. Bu davranış da sonradan pişman olmamak için yapmamanız gereken şeyler arasında. Bunu yapmayın, bilhassa o gün efendi olun.
6Depresyon Hırkanızı Giymeyin
O gün sevgilinizin olmaması demek; kimsenin sizi sevmediği, ilişki konusunda dikiş tutturamamış, zavallı bir çirkin ördek yavrusu olduğunuz anlamına gelmez. Fakat o hırkayı giyer, eve kapanır, bir de elinize Nutella kavanozu alırsanız kendinizi tam da bu şekilde hissedersiniz. O gün eve kapanmak, romantik filmler izlemek, yataktan çıkmayıp eski albümleri karıştırmak yok. Sonra kendinizi gündüz vakti meyhane müzikleri dinlerken bulursunuz. Dahası aramızdaki en cool arkadaş bile bir anda arabesk müziklere eşlik etmeye başlar. Bunlar yanlış, o hırkayı çıkarıyoruz ve duşa giriyoruz.
7Kapitalizm Naraları Atmayın
En önemlisi; şu konuda anlaşalım, bir sevgiliniz olmak zorunda değil. İnsanlar hayatlarının belirli dönemlerinde yalnız kalmak isteyebilirler. Yenilenirler, kafalarını toplarlar, eski defterlerle vedalaşırlar, yeni kararlar verirler belki de kariyerlerine odaklanırlar. Böyle zamanlarda etrafınızda çok mutlu çiftler de, ”aaa sen hala yalnız mısın?” temalı arkadaş grupları da olabilir. Ama siz sakın ”Sevgililer günü mü? Aman ne gereksiz… Yok efendim hediye alalım, yok işte tüketim canlansın falan…Ne kapitalist kapitalist işler bunlar…” konuşmalarına girmeyin. Ben bu şekilde mutluyum, sevgilim olsa da kutlamazdım zaten mesajı vermeye çalışmayın. Unutmayın kimseyi hiçbir konuda ikna etmek zorunda değilsiniz. Ele ele tutuşmuş bir çift sizin yalnız ve özgür ruhunuzu anlamayacaktır. Bunları söyleyerek sadece komik duruma düşmüş olursunuz. Çünkü mutlu birisinin ”Ben mutluyum.” demesine zaten gerek yoktur.
Evet, şimdi tüm reçeteyi özenle incelediyseniz şunu unutmayın;
Sevgi ve aşk temalı bu günde; dört bir yanımız reklamlar, filmler, mağazalar, vitrinler, afişler ve medya tarafından kırmızıya boyanmışken kendimizi karmaşık hissetmemiz çok normal. Anahtar nokta kendimizi herhangi bir kıyasın içine sokmamak ve dışardan dayatılan hiçbir şeye ayak uydurmaya çalışmamak. Eğer bu maddelerden herhangi birini planlamaya başladığınızı hissederseniz hemen ailenize, dostlarınıza yada tüylü evcil dostlarınıza yönelin. Unutmayın, sevginin yayıldığı başka kaynaklar da vardır ve bu, hayatınızın son 14 Şubat’ı değildir. Hepinize bol kahkahalı bir sevgililer günü dileğiyle!