1Abraham Lincoln
Tarihin belki de en iyi bilinen suikasti Abraham Lincoln için Jon Wilkes Booth tarafından hazırlanan suikasttir. Amerika’da iç savaş dönemi ortaya çıkan bu gerginlikten huzursuz olan bir grup, Beyaz Saray’da başkanın yaptığı bir konuşma üzerine iyice öfkelendi. Lincoln, zencilere de oy hakkı verilmesi konusunda destekçi olduğunu belirtiyordu. Aktör Jon Wilkes Booth, bu bildiri karşısında çok sinirlendi ve Lincoln’ü öldürmesi gerektiğine iyice ikna oldu. Aslına bakılırsa Booth daha önceleri de Lincoln’e zarar vermek istemişti. 1864 senesinin yaz mevsiminde onu kaçırmayı planladı. Güney bölgesine sempati duyan Booth, onlar için casusluk ve ordu lazımlıkları için kaçakçılık yapıyordu. Lincoln’ü kaçırsaydı ona karşılık güney asıllı esirlerin serbest bırakılabileceğini düşünüyordu. Bu sayede Konfederasyonun azalan desteğine az da olsa fayda sağlayabileceği inancındaydı. Bölgedeki serserilerin de yardımıyla başkanı arabasında kıstırarak kaçırmayı planladı. Başkanın günlük planında yaptığı ufak bir değişim sebebiyle tüm planlar alt üst oldu. Bu ufak sorun, onlar için bir motivasyon dağıtıcısı gibiydi ve çete elemanları dağıldı. Booth buun üzerine yalnızca Lincoln’ü öldürerek güney için bir şeyler yapabileceğini düşündü. Lincoln ailesi 14 Nisan 1865 tarihinde ‘Amerikalı Kuzenimiz’ isimli oyunu seyretmek üzere Ford Tiyatrosu’na gittiler. Oyun başladıktan bir süre sonra Booth içeriye sinsice girdi ve saatler 22:15’i gösterirken şeref locasında oturan başkanın kafasına ateş etti. Caddenin hemen karşısında bulunan Peterson House’a kaldırılan Lincoln, ertesi sabah 07:22’de yaşama veda etti. Amerika’daki ilk başkan suikasti böylece gerçekleşmiş oldu. Halk yasa boğuldu.
2Lord Louis Mountbatten
İngiliz amiral, devlet adamı olan Mountbatten 1900-1979 yılları arasında yaşamıştır. Asilzade olarak dünyaya gelen Louis Mountbatten kraliyet donanmasına girdi. 1979 yılında, İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) gemisine yerleştirdiği, bir bombanın patlatılmasıyla öldürüldü.
3Malcolm X
ABD’li siyahilerin İslam dinine girmesinde kilit rol oynayan isim Malcolm X. Vefatının üzerinden tam 48 yıl geçti. Malcolm X ABD gizli istihbarat servislerince düzenlenen suikast sonucu öldürülmüştü.
19 Mayıs Mayıs 1925’de Nebraska’da yedi çocuklu siyahi bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Malcolm X, 48 yıl önce, 21 Şubat 1965, ortaya atılan iddialar ve cezalar verilmesine rağmen nedeni hala karanlıkta kalan bir şekilde göğsüne aldığı 16 kurşunla katledildi.
4Mahatma Gandhi
Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin öncüsü Mahatma Gandhi şiddetsiz eylem hareketinin öncüsü ve ruhani bir liderdir. Tüm Hindistan’ı kendisine ruhani olarak bağlayan asla şiddetli eylem yapmayan haftalarca ölüm orucuna yatan Gandhi öncüsü olduğu Hindistan Bağımsızlık Hareketini de başarıyla sonlandırmıştır. Çabalarının sonucunda Hindistan 1947 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Fakat bu başarının öncüsü Gandhi, 1948 yılında Nathuram Vinayak Godse tarafından 3 kurşunla suikaste kurban giderek yaşamını yitirmiştir.
5John Lennon
Beatles’ın efsanevi ismi John Lennon son yıllarınca insan hakları savunuculuğuna büyük önem vermiştir. Bestelerinde kadın haklarına, ırkçılığa değinmiştir. Hristiyanlık karşıtı görüşlere de hakim olan John Lennon 8 Aralık 1980’de saat 22:50’de New York’ta Mark David Chapman tarafından sırtından 4 kere vurulmuştur. Hemen hastaneye kaldırılmasına rağmen 23:07’de John Lennon’un yaşamını yitirmiştir. John Lennon müzik tarihinin en büyük kayıplarından birisi olarak gösterilir.
Yukarıdaki resimde John Lennon ve katili David Chapman’ı görebilirsiniz. Lennon, katili Chapman’a imza veriyor.
6John F. Kennedy
Kennedy, 22 Kasım 1963 cuma günü, saat ile 12.30 sularında eşiyle üstü açık bir arabada Dallas’taki bir konvoyun arasında ilerlerken ateş açıldı. Kennedy, ensesine ve başına isabet eden iki kurşunla Parkland Hastanesi’ne götürülürken yolda hayatını kaybetti. Vali Connally ise ağır yaralanmasına karşın kurtarıldı. Aynı gün Başkan Yardımcısı Johnson, yemin ederek ABD başkanlığını üstlendi.
Suikastin yaşandığı gün, cinayetin sorumlusu olarak yakalanan 24 yaşındaki Dallaslı Lee Harvey Oswald de iki gün sonra bir gece kulübünün sahibi olan Jack Ruby tarafından Dallas polis müdürlüğünün önünde öldürüldü.
J.F. Kennedy’in suikasti, Zapruder adlı bir şahıs tarafından kameraya alınmıştır. Olaya ait, tüm soruşturmaların ana inceleme dayanağı bu görüntülerdir. Kennedy üstü açık araba ile halkı selamlar iken ilk kurşun ensesinin altından girip kravat düğümünden çıkmış ikinci mermi Dallas Valisi Connaly i sırtından ağır yaralamış üçüncü ve ölümcül darbe Kennedy nin kafasının üst bölümünü parçalamıştır. O şekilde araç doğrudan hastaneye yönlenmiş ancak Kennedy tüm çabalara karşın kurtarılamamıştır. İlginç olan bir durum da şudur; İlk atış ile son atış arasında yaklaşık 5,6 saniye bulunmaktadır. Olayı araştıran FBI ajanlarının hiçbirisi nişan almaksızın bile benzer şekilde ateş etme başarısını gösterememiştir. Suikastte kullanılan silah, en son olarak 1945 yılında üretilmiştir. Mermiler hazneye tek tek sürülür. Üç merminin bu kadar kısa bir sürede ayrı ayrı sürülmesi ve nişan alınması şaşırtıcı bir olaydır.
7Martin Luther King
Tüm dünyada ses getirmiş olan insan hakları savunucusu Martin Luther King “Benim bir hayalim var” diyerek tüm dünyadaki insan eşitliği hareketine öncülük etmiştir. Özellikle Amerika’daki siyahilerin haklarını savunun Martin Luther King bu davasnda o kadar yol almış o kadar çok kişi tarafından desteklenmiştir ki Martlin Luther King’in bu başarısı bazı beyazların işine gelmemiştir. Bunun üzerine 4 Nisan 1968 Perşembe günü adını John Willard olarak yazdıran bir adam Martin Luther King’in otelinin karşısınındaki bir pansiyondan oda tutmuştur.
Martin Luther King motelinin balonuna çıkıp aşağıdaki şoförü ve arkadaşlarıyla konuşurken uzun namlulu tüfeğe sahip olan adam tüfeğini karşı pansiyondaki odasının banyosunun pervazına dayamıştı. Tetiği çektiği gibi tüfekten çıkan tek kurşun Martin Luther King’in ensesinden girip çenesinden çıktı. Balkona yığılan Martin Luther King’in ölü bedeni ülke çapındaki tüm siyahları ayaklandırdı. “Tüm ülkede beyazlar durdurulamayacak, tüm siyahlar silahlanın sesleri yükseliyordu” Ülke çapında yükselen kargaşa çok zor dinginleştirildi.
8Lev Troçki
Lev Troçki Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında etkili bir siyasetçiydi. Dışişlerinden Sorumlu Halk Komiseri görevini alan ilk kişi, Kızıl Ordu’nun kurucusu ve komutanı, Savaştan Sorumlu Halk Komiseri oldu. Ayrıca Bolşevik Parti’nin Politbüro üyesiydi. Josef Stalin ile giriştiği siyasi mücadeleyi kaybedince resmi görevlerden alındı ve Sovyetler Birliği’nden sürgün edildi.
STALİN TARAFINDAN ÖLÜDÜRÜLDÜ
1940 yılında NKVD ajanı olan Ramón Mercader adlı Stalinist bir İspanyalı, gazeteci kılığında, röportaj yapmak bahanesiyle Troçki’nin kaldığı eve gitti. Fırsat bulunca başına kazmayla vurmak suretiyle ağır şekilde yaraladı. Troçki, saldırganla boğuştuğu sırada odaya giren Troçki’nin korumaları Mercader’e saldırdı. Troçki, korumalarına “Onu öldürmeyin, bu adamın anlatacak bir hikâyesi var.” diye seslendi. Aldığı yaranın etkisiyle Troçki ertesi gün öldü. Ölümünden önce iki kez bilinci yerine geldi. İlkinde eşine “Burjuva basına iyi malzeme olduk” diyerek ölümle yüz yüze geldiği bir anda cesaretini yitirmediğini gösterdi. Bir sonraki bilincin geri gelişi ise son sözlerini sarf etmesini sağladı. Bu sözler: “Dördüncü Enternasyonal’in zaferinden eminim, ileri!” olmuştur.
Cinayetten kısa bir süre sonra Joseph Stalin, Mercader’in annesi Caridad’a operasyondaki payı için Lenin Nişanı vermiştir. 1961’de Sovyetler Birliği’ne taşınan Mercader, dönemin KGB başkanı Alexander Shelepin tarafından Sovyetler Birliği Kahramanı madalyası almıştır.
9Jül Sezar
Julius Caesar (asıl adı Gaius Julius Caesar) (12 Temmuz, M.Ö. 100 – 15 Mart, M.Ö. 44), Romalı general ve en bilinen Roma İmparatorlarındandır.
Gelmiş geçmiş devirlerin en parlak savaş komutanlarından ve devlet adamlarından biri sayılan Julius Sezar aynı zamanda yazar olarak da çok ünlüdür. Roma’daki şöhreti, senatoyu ve özellikle iktidarı kendi başına yürütmek sevdasında olan Pompeius’u kaygılandırmaktaydı. Bunu anlayınca Sezar meşruluk dışına çıkmağa karar verdi: askerleriyle Rubico Irmağı’nı aşıp şehre yürüyerek iç savaşı başlattı. Pompeius Yunanistan’a kaçtı, orada, 48 yılında Pharsale’de yenilgiye uğradı, taraftarları ise Afrika ve İspanya’da darmadağın edildiler, kılıçtan geçirildiler. 45 yılında iç savaş sona erdi.
Zaferi kazanan Sezar, artık mutlak hükümdar olarak ülkeyi yönetebilecekti. Diktatör, ömür boyunca konsül ve en yüksek majistra seçildi. Kuruluşlarda derin bir reforma girişti. Bir yıl içinde cumhuriyeti imparatorluğa dönüştürdü. Yerine geçecek varisi olmadığından, yeğeninin oğlu, müstakbel Augustus olacak Octavius’u evlat edindi. Ama düşmanları ona karşı, himayesindeki Brutus ve Cassius yönetiminde bir suikast hazırladılar. Sonunda senatoda, Pompcius’un heykelinin dibinde üvey oğlu Brutus tarafından hançerlenerek öldürüldü.
10Franz Ferdinand
Avusturya-Macaristan Veliaht Prensi Franz Ferdinand eşi Sofia ile birlikte Saraybosna’da Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından öldürüldü. Suikast birkaç hafta sonra Birinci Dünya Savaşı’nın patlamasına neden oldu.
Eşiyle Haziran 1914 tarihinde Saraybosna’yı ziyareti sırasında gerçekleşen birçok suikasttan yara almadan kurtuldu. Ancak, 28 Haziran 1914 tarihinde saat 01.15’te, üzeri açık otomobille eşiyle Saraybosna sokaklarında ilerlerken, Sırp suikastçı Gavrilo Princip’in saldırısına uğradı. Princip’in tabancasından çıkan kurşun, boynuna girip çıkarak, arkasında duran eşine saplandı. Franz Ferdinand ve eşi Prenses Sophie, suikasttı öldüler. Suikastçı, iki ülkeyi bir arada tutan Habsburg Hanedanı’nın tek veliahdını öldürdüğünden Avusturya-Macaristan, suikasttan sorumlu tuttuğu Sırbistan’a savaş açarak, I. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden oldu.